Dünyadaki makarna kültürünün başı olan eriştenin geçmişinin, tarihçesinin Çin kökenli olduğunu, Çin’den sonra da İtalya’ya geldiğini biliyoruz. Birçoğumuzun bilgisi bu yönde ama gerçek aslında bu değil. Makarna eski adıyla erişte, Uygur kökenli yani bir Türk buluşu. Öncelikle doğru bilinen bu yanlışı düzeltmek isteriz. Uygur Türklerinden çıkma, Çinlilerle yaygınlaşan eriştenin ilk örneklerinin tilki kuyruğu darısı ve süpürge tohumundan yapıldığı düşünülüyor. Ha bu detayı bize neden verdiniz derseniz, bilemedik şimdi! Bilgi bilgidir dedik araştırdık, araştırdığımızı da söyledik.
Madem öyle bir diğer doğru bildiğimiz yanlışa gelelim sıra. Eriştenin şöyle geçmişini okuyan ya da şu makarna nereden de girdi hayatımıza deyip de araştırma yapan herkes, erişteyi büyük Asya seyahatindeki Marco Polo’nun Çin’den alıp Avrupa’ya getirdiğini okumuştur. Evet, Marco Polo büyük bir Asya seyahatine çıkmış ve bu seyahati sırasında mutlaka erişteyi tanımıştır. Fakat erişteyi Avrupa’ya Marco Polo tanıtmıştır demek oldukça yanlıştır. Çünkü o dönemlerde İpek Yolu başta olmak üzere tüm diğer ticaret yollarını kullanan birçok tüccar vardı ki Asya’ya sıkça bu ticaret yolları üzerinden seyahatler gerçekleştiren Orta Asya’daki Türki milletlerdi. Bu konuya da açıklık getirdiğimize göre gelelim eriştenin bu kadar yaygınlaşmasının nedenine. Bir şekilde eriştenin keşfinden sonra keşfedilen en önemli şey ise, eriştenin kurutularak saklanabilmesi olmuş. Kurutularak saklanan erişte, daha sonraki zamanlar için hazır gıda olarak tüketilmeye başlanmış. Bu da ilkel dönemdeki koşullarda insanlar için oldukça büyük bir avantaj olmuş. Yemek tüketiminde bu denli pratik bir ürün olması da yaygınlaşmasını hızlandırmış. Bundan sonraki süreçte de birçok ülkede farklı isimlerle varlığını sürdürerek günümüze kadar gelmiş erişte. Ülkeden ülkeye yaygınlaşmasıyla damak zevkine göre yapım şekli de değişime uğramış haliyle.
Günümüzde birçok ülkede farklı şekillerde, farklı baharat ve ürünlerle harmanlanarak yapılan erişte, her ülke mutfağında büyük yer edindi. Pratikliği ve doyuruculuğu ise erişteyi vazgeçilmez kılan unsurlardan.
